Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan ilk askerlerden biri olduğunu belirten Mehmet Ali Elevli, savaşa nasıl çağrıldığını, cephede yaşadıklarını ve döndükten sonra karşılaştığı ilgisizliği anlattı. Yıllar sonra bile yaşadığı psikolojik etkilerle mücadele ettiğini söyleyen Elevli, en büyük kırgınlığının ise “unutulmak” olduğunu ifade etti.
1974 yılında Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Balıköy’de ailesinin yanında izinli olarak bulunduğunu aktaran Mehmet Ali Elevli, izinli olduğu sırada askerlik şubesinden acil bir çağrı aldığını belirtti. Emri aldıktan sonra birliğine katılmak üzere hemen yola çıktığını söyleyen Elevli, görevli olduğu Hatay’ın İskenderun ilçesine ulaştığında birliğini yerinde bulamadığını kaydetti. Bu gelişme üzerine karargâhla iletişime geçtiğini ifade eden Elevli, aldığı yeni talimat doğrultusunda Adana üzerinden Mersin’in Alata bölgesindeki toplanma merkezine sevk edildiğini anlattı.
Kıbrıs’a giden yolculuk
Toplanma merkezine vardığında şaşırtıcı bir manzarayla karşılaştığını aktaran Elevli, bölgede askerlerden çok sivillerin bulunduğunu söyledi. Sivillerin askerlere içecek ikram ettiğini ve morallerini yükseltmeye çalıştığını dile getiren Elevli, henüz kendilerine operasyonla ilgili herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını vurguladı. Sivillerin harekât hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olduğunu ifade etti. Sabaha karşı saat 04.30 sıralarında Girne sahillerine çıkarma yapıldığını belirten Elevli, yanında bulunan eğitim çavuşu Hüseyin Baran ile birlikte sahildeki tabelalardan nerede olduklarını anlamaya çalıştıklarını anlattı. Komutan değişikliği nedeniyle yanlış yöne yönlendirildiklerini ifade eden Elevli, geçmişte paşaların şoförlüğünü yaptığı dönemden edindiği harita bilgisi sayesinde yanlış yönlendirildiklerini fark ettiğini kaydetti. Bu durumu komutanına ilettiğini belirten Elevli, tartışmalar sırasında Beşparmak Dağları yönünden gelen bir Yarbay’ın da aynı uyarıyı yaparak hatalı güzergâhta olduklarını söylediğini aktardı. Bunun üzerine birliğin doğru hedefe yönlendirildiğini bildirdi.
“Biz Kıbrıs’a düşman öldürmeye değil, vatanı korumaya gittik“
Çıkartmanın yapıldığı saatlerde ortalığın sakin olduğunu söyleyen Elevli, savaşın henüz başlamadığını, birliklerin sahile sessizce çıktığını ifade etti. Ancak kısa bir süre sonra ilk hava mermisinin düştüğünü belirten Elevli, ardından birkaç merminin daha geldiğini ve savaşın fiilen başladığını aktardı.Görevi sırasında Kıbrıs’ta 9,5 ay kaldığını aktaran Mehmet Ali Elevli, dönüşte karşılaştığı tavırların kendisini daha çok yaraladığını ifade etti. Vatandaşların kendisine sık sık “Kıbrıs’a neden gittiniz?”, “Orada kimi öldürdünüz?” gibi sorular yönelttiğini dile getiren Elevli, bu yaklaşımların kendilerini küçük düşürdüğünü ve psikolojilerini bozduğunu belirtti. Kıbrıs Gazisi Elevli,“Biz Kıbrıs’a düşman öldürmeye değil, vatanı korumaya gittik. Orası Osmanlı’dan beri bizimdi. Ama döndüğümüzde alay konusu olduk” dedi.
“Bir selam, bir tebessüm yeter”
Gazi unvanının toplumda hak ettiği değeri görmediğini belirten Elevli, zaman zaman “Keşke şehit olsaydım” dediğini ifade etti. Gazilerin, toplumda yaşayan şehitler olduğuna inandığını vurgulayan Elevli, buna rağmen çoğu gazinin dışlandığını belirterek, “Gazi, şehidin yaşayan halidir. Ama insanlar bizlere böyle bakmıyor, bize sadece yük gibi davranıyorlar“ şeklinde konuştu. Mehmet Ali Elevli, gazilerin saygı görmekten başka bir talebi olmadığını belirtti. İnsanların sadece hal hatır sormasının bile onlar için çok değerli olduğunu şu sözlerle dile getirdi: “Maddi bir beklentimiz yok. Bir tebessüm, bir selam, bir ilgi… Bu bize yeter”
Gençlere çağrı: “Bu vatan sahipsiz değil”
Bugün çeşitli şehirlerde seminerler vererek Kıbrıs’ta yaşadıklarını gençlerle paylaştığını söyleyen Mehmet Ali Elevli, gençlerin vatanlarına sahip çıkmaları gerektiğini vurguladı. Gençlere yönelik çağrısında şu sözlere yer verdi: “Vatanınıza, ordunuza ve milletinize sahip çıkın. Büyüklerinize saygılı olun. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Sahip çıkarsak kimse bizi yıkamaz.”
Muhabir : Kader Sağdıç
Foto Muhabir: Fevzi Şenol
