Fakülteden Haberler MANŞET

Yazar Necip Evlice’den Nuri Pakdil Söyleyişi

Kudüs Şairi Nuri Pakdil’in manevi oğlu ve aynı zamanda    yayıncı, yazar ve şair Necip Evlice ile Nuri Pakdil’in edebiyatı hakkında bir görüşme gerçekleştirdik.

Kendinizden bahseder misiniz?

1956 yılında Andırın / Kahramanmaraş’ta doğdum. İlkokulu doğduğum köyde, ortaokul ve liseyi Kahramanmaraş’ta tamamladım. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünü bitirdim (1985). Kültür Bakanlığı’nda kütüphaneci olarak çalıştım. Daha sonra Ankara’da yayıncılığa başladım. Öncü Yayınevi’nin ardından Öncü Matbaasını kurdum ve yönettim. Almanya gezi notlarını içeren “Batı Topu” isimli kitabım İdris Hamza imzasıyla çıktı. (1983) Radyo oyunları yazdım. Şiir ve yazı çalışmalarıma lise yıllarında başladım. Yazım ve şiirlerim 1979 yılından itibaren Edebiyat Dergisi’nde yayımlandı. Halen yayıncılık yapmaktayım.

Nuri Pakdil ile beraber edebiyat camiasına birçok hizmette bulundunuz. Peki, bize onunla tanışma sürecini anlatır mısınız?

Nuri Pakdil gibi ben de Kahramanmaraşlıyım ve onun okumuş olduğu Kahramanmaraş Lisesi’nde okudum. Lise yıllarımda bir şiir yarışması vardı ve ben zaten o dönemler şiir yazmaya başlamıştım. Ben de kendi yazmış olduğum şiiri yolladım ama sonuç olarak benim şiirim mansiyon ödülü aldı. Daha sonra gazete ve dergi çıkaran bir grup ile tanıştım. Orada yazmış olduğum şiir sayesinde derginin sanat edebiyat sayfasında çalışma imkanı yakaladım. Bu dergi sayesinde ise Nuri Pakdil’i ilk kez tanıma fırsatı oluştu. Üniversite yıllarımda onu daha yakından tanımak için bir grup arkadaşımla beraber İstanbul’daki evinde yüz yüze tanışmış oldum. 1979 yılının yaz aylarıydı. O gün bu gündür tanışıyoruz ve son anına kadar yanındaydım.


Size göre Nuri Pakdil’in dünyaya bakış açısı nasıldı?

Nuri Pakdil ortaokul yıllarında Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Dergisi ile tanışıyor. Bu sayede bir takım şeylerin göründüğü gibi olmadığını aslında Türkiye’de çok farklı şeylerin olduğunu görüyor. 1923 öncesinden beri olup bitenlerin 1940 tarihinden sonraki sürece geldiğinde çok değişik anlatıldığını yani sistematiğin değiştiğini fark ediyor ve bakış açısının bu doğrular üzerinde şekil almasını sağlıyor.

Nuri Pakdil neden Kudüs Şairi olarak biliniyordu ve onun için Yemen Türküsü neyi ifade ediyordu?

Büyüme çağında annesinin ona Kudüs’ü, Medine’yi, Mekke’yi anlatmasıyla; onu bu şekilde yetiştirmesiyle içinde bir merak hüzün kaplamış olsa gerek yaşının büyümesiyle bu konular, yerler hakkında bir araştırma yapmıştır. Bu sayede İsrail denilen bir olgunun yapmış olduğu büyük bir işgali tanımıştır. Her ne kadar fiziki olarak yapamasa da yazılarında olumsuz tepkilerini oldukça belirtmiştir. 2015 yılında ise ilk defa Kudüs’e gitmiştir. Hatta yanında ben de eşlik ettim. Yemen Türküsü aslında bir anlamda Kudüs’ü çağrıştırır. Onun gözünde Yemen Türküsü Osmanlı Devleti’nin kaybedilişini simgelemekteydi. Aynı zamanda yalnızlığı da temsil ettiğini düşündüğü için bu türkü onun için önemliydi.


Son olarak Nuri Pakdil’in örnek aldığı bir edebiyatçı ve yazar var mıydı?

İdeolojik ve düşünsel anlamda daha çok Necip Fazıl’ı örnek aldığını söylerdi. İlerleyen yıllarla beraber kendisi örnek almayı değil örnek olmayı başarmıştır. Kendisini örnek almak isteyen kişilere ise Peygamber’in hayatını anlatan kendinin önerdiği bir kitabı okumalarını tavsiye ederdi. Bugünün edebiyat dünyasında Nuri Pakdil’in yapmış olduğu hizmete ulaşabilecek ve ona yetişebilecek birinin olmadığını son olarak söyleyebilirim.

Haber: Metehan Özgür