anasayfa Güncel MANŞET Sağlık

Kolera salgını dünyada etkisini hızla sürdürmeye devam ediyor

5 Ekim’de İsviçre’nin Cenevre kentindeki DSÖ Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında güncel veriler açıklandı. Son verilere göre dünya üzerinde kolera vakalarının görüldüğü ülke sayısı 26’ya yükseldi.

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Suriye genelinde son 6 haftada kolera vakalarının 10 binin üzerine çıktığını açıkladı.

Haiti’deki duruma ilişkin de bilgi veren Ghebreyesus ‘’3 yıldan sonra ilk defa görülen salgında şimdiye kadar 224 vaka resmi makamlarca doğrulandı. 20 şüpheli vaka ve 7 can kaybı ise inceleniyor’’ dedi.

Günimedya haber ajansı muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz kolera salgınından ve taşımakta olduğu risklerden bahsetti.

Kolera Nedir?

Profesör Dr.Faruk Yorulmaz, ‘’Kolera, Vibrio isimli bir bakteriyel hastalıktır. Bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan akut ve şiddetli ishal ile seyreder. Bu bakteriler virüsler gibi çok çeşitli gruplara ayrılır. Kolera hastalığına bu bakteri grubundan bir etki sebep olmaktadır. Çevre koşulları ile çok yakın ilişki içerisinde olan bir hastalık olmakla birlikte salgınlar yaratabilmesi son derece önemlidir’’ sözleri ile yaşanan sıvı ve elektrolit kaybı nedeniyle ölümcül etkiye sahip olduğunu vurguladı.

Kolera olduğumuzu nasıl anlarız ? Belirtileri nelerdir?

Açıklamalarının devamında kirli su ve çiğ yenen, temizlenmemiş meyvelere bulaşan bakteri sonucu insanlara geçebileceğini belirten Yorulmaz, ‘’Kolera belirtilerinde ishal ve kusma öncelikle başlar. Pirinç suyu görünümünde çok sık tuvalete gitmeyi gerektiren bir ishal vardır. Buna kusma da eşlik eder. Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde hızla ölüme götüren bir tablo ortaya çıkartabilmektedir’’ ifadeleri ile tehlikelere dikkat çekti.

Kolera’dan korunma yolları

Temas etmenin ciddi bir etmen olduğunu vurgulayan Faruk Yorulmaz’a göre, Covid- 19 pandemisinde olduğu gibi bu yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için el hijyeni çok önemli. ‘’Bunun yanı sıra başkalarının kıyafetlerini giymemek, tokalaşmamak, meyve ve sebze gibi ürünleri akarsu ile temiz bir şekilde yıkamak koleranın bulaşma riskini en aza indirgeyecektir. Ayrıca kirli sulardan kaçınmak gerekir.’’

Özellikle kanalizasyonların en kirli ortamlar olduğunu da belirterek buradan akan suların karıştığı ortamlar olduğunu da belirterek, buradan akan suların karıştığı ortamdan tutulan balıkların da bulaştırıcı bir etmen olduğunu sözlerine ekledi.

‘’Kolera vakalarının komşu ülkelerde görülmesi Türkiye için büyük bir risk taşıyor’’

Türkiye’de henüz vaka görülmediğini belirten Profesör Dr. Faruk Yorulmaz, komşu ülkelerde yükseltmekte olan vakaların Türkiye için de bir tehdit olduğunu söyledi. 2022 yılında Türkiye’ye komşu ülkeler olan Suriye’de 13 bin, Pakistan’da 290 ve Lübnan’da 26 kişide kolera vakası tespit edildi.

Muhabir: Tuğçe OSMANOĞLU