Kültür-Yaşam MANŞET Yerel Yönetim

Hukuk Fakülteleri Alarm Veriyor

Basın mensuplarıyla kahvaltıda buluşan Gürbüz, yeni hükümet sistemini ve 15 Temmuz darbe süreciyle alakalı değerlendirmelerde bulundu. Baro Başkanı “İstiklal Harbi kahramanlarımızı ve devletimizin kurucularını, rahmet dileklerimizle ve minnetle yad ediyoruz. O gece darbeci teröristlere karşı kahramanca direnirken şehit düşen vatandaşlarımıza da yüce Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun! Başta TBMM olmak üzere devletimizin en stratejik noktalarını bombalayan ve darbe kalkışmasına direnen asker-polis-sivil en az 250 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olan canilerin cezalandırılmalarını ve ilerleyen süreçte aflarının gündeme gelmemesini talep ediyoruz.15 Temmuz’daki kalkışma, bize halen birilerinin demokrasi dışı illegal yöntemlerden medet umduklarını bir kez daha göstermiştir. Mevki ve sıfatı ne olursa olsun her vatandaş sandıktan çıkana saygı duymak, sandıktan çıkanda milletine hizmet etmek zorundadır. Sandıkla gelen sandıkla gitmelidir. Demokrasinin temel kuralı budur. Buna rağmen bu kural ülkemizde çiğneniyorsa ve birileri hala üniforma ve postaldan medet umuyorsa bunun tek sebebi vardır; Türkiye bugüne kadar darbecilerden ve darbeden medet umanlardan hesap sormamıştır. Bugün bu hesabın sorulması için tarihi bir fırsat doğmuştur. Bu fırsat değerlendirilmeli, hak edenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Hilal Kantaş

Geciken adalet yoktur!

Gürbüz “22 Aralık 2017 tarihinden itibaren karar verme sürecine başlamış olan Komisyon’un ret kararlarına karşı başvurulabilecek iki mahkeme vardır. Bu mahkemenin 90’er bin dava dosyası vardır. 2018 yılı sonuna kadar bu iki mahkemedeki dosya sayısı yaklaşık 15’er bin olması muhtemeldir. Bir mahkemenin bir yıl içerisinde karara çıkarabileceği dosya azami sayısı iki bin tanedir ki bu da Avrupa Konseyi ve AB ülkeleri standartlarının çok üstündedir. Bu nedenle davalara bakacak mahkeme sayıları arttırılmalı dava sonuçları hızlı bir şekilde sonlandırılmalıdır. Hiç şüphesiz geciken adalet, adalet olmadığı gibi bilakis ilgilisi yönünden eziyet ve ayrıca bir cezadır” vurgusunu yaptı.

Fotoğraf: Hilal Kantaş

Avukatlığın kronikleşmiş problemlerine neşter vurulsun!

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimiz ve bu sistemin hükümetinin birkaç gün önce kurulduğu bir zamanda genelde yargının, özelde avukatlığın problemlerini ve beklentilerini yetkili makamlara iletmek ister ve yeni kurulan hükümet sistemimizin milletimiz için hayırlı uğurlu olmasını dileriz” diyen Başkan Gürbüz, ” Yeni dönemde yargının ve avukatlığın artık kronikleşmiş problemlerine neşter vurulmasını talep ediyoruz. Bunun için bir takım reform niteliğinde yasal düzenlemelere ihtiyacımız var. Her şeyden önce 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün itibariyle Türkiye’de 110 bin avukat vardır. Hukuk fakültelerinde 65-70 bin civarı öğrenci. 5 yıl sonra bunlardan en az 55 bini avukatlığa başlayacak. Bunun en küçük örneği 2014 yılında Samsun Barolar Birliğinde 800 olan avukat sayısı, 2018 yılında 1100 kişiye çıkmış yani ortalama olarak % 33 bir artış söz konusu olmuştur. Bunun sebebi hukuk fakültelerinin plansız –programsız açılması ve çok sayıda öğrenci alımıdır. Bu duruma en kısa zamanda çözüm getirilmeli, mevcut öğrenci kontenjanları öğrenci mevcudunun ¼ ‘üne kadar düşürülerek öğrenci kabulü yapılmalıdır” uyarılarında bulundu.

Fotoğraf: Hilal Kantaş

Hakimlik-Savcılık ve Avukatlıkta Uzmanlaşma Zorunlu Olmalı

Gürbüz son olarak; “Stajyer avukatlık iki yıla çıkarılmalı, asgari ücretin altında olmamak kaydıyla maddi destek sağlanmalıdır. YSK ile il-ilçe seçim kurullarında avukatların temsili sağlanmalıdır. AYM ve HSK ‘da baroları temsilen kontenjanlar arttırılmalıdır. Avukatlık hizmetlerinden alınan KDV’nin oranı makul çekilmeli vatandaşın işi kolaylaştırılmalıdır. Mesleğe yeni başlayanlar için vergi muafiyeti getirilmeli, UYAP sistemi üzerinden TAKBİS,MERNİS,POLNET ve SGK kayıtları meslektaşlarımızın kullanımına açılmalıdır. Serbest çalışan avukatların emeklilik hakları, hakim ve savcılarla eşitlenmeli, barolar aracılığıyla avukat vekaletnamesi düzenlenmesi mümkün kılınmalıdır” taleplerinde bulundu.