Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi’nin ev sahipliğinde Tirebolu’ya gelen Gezer, Prof. Dr. Taner Hasanoğlu Konferans Salonu’nda öğrencilerle buluştu. Gezer, yeni medya ve gazetecilik tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
GZT Yayın Yönetmeni Doğukan Gezer, teknolojinin gelişmesiyle beraber medyanın ve gazeteciliğin dönüşüm sürecini, işleyişini ve haberi üreten-tüketen kitlenin durumunu açıkladı. Yanı sıra GZT’deki tecrübelerine de değinen Gezer, GZT’nin başına 3-4 yıl önce geçtiğini ve göreve geldiği günden bu yana istediği sonuçları yavaş yavaş almaya başladığını söyledi.
GZT’nin kuruluş amacına değinen Gezer, dijital medyanın çağın gerektirdiği bir mecra haline geldiğini, bundan 5-10 yıl sonra bu mecranın daha da güçleneceğini kaydetti. Bu öngörü ile yayıncılık yapmaya başladıklarının altını çizen Gezer, kurumun alt markaları hakkında, “GZT’nin alt markalarını biraz mikro farklı markaları gibi düşünebiliriz. Eğlence alanındaki markamız olan MZT var. Mimari alandaki oluşumumuz Arkitekt, yemek alanındaki markamız olan Lokma var. Kendi içimizde bile 10’u aşan mini dijital medya markası kurduk ve yayıncılığa devam ediyoruz.” dedi.
“Yaş ortalamamız 23-24 bandında”
Ekip sayısı hakkında da bilgi veren Gezer, şöyle konuştu: “20 kişilik editör ve sosyal medya kadromuz var. Bu yine GZT bünyesinde ama bizim yine ekibimizde ortak çalıştığımız grafik, prodüksiyon, kamera ekipleri bu sayının dışında kalıyor. Bunlarla birlikte yayıncılık alanında videonun, bir grafiğin en başından en sonuna kadar alanında yer alan ortalama 40 kişi var. Ekibimizin yaş ortalaması 23-24 bandında olduğu için dijital medya pratiğimizin yüksek olması bizim için avantaj sağlıyor. Alandan uzak değiller ve çoğunun ilk iş deneyimi olduğu halde kaliteli işler çıkarıyorlar. Sonuçlarını daha güzel alıyoruz.”
“Tüm içerikleri süzgeçten geçiriyoruz”
Gezer, dijital medya içeriği üretirken dikkat edilmesi gerekenlere de vurgu yaparak şöyle devam etti: “Bizim en çok dikkat ettiğimiz şeylerden biri; ‘Ben bu içeriği tükettiğimde aklımdaki sorulara yanıt alacak mıyım?’ sorusu… Herhangi bir konuda yayın yapıyorsanız izleyici kişilerin aklında mutlaka soru vardır. Yayını o sorulara yanıt vermek için yaparsınız. Bu sorulara ne kadar çok yanıt veriyorsanız, karşılığını da o kadar daha çok iyi alırsınız. İçeriğin niteli ne kadar iyi olursa ideale yaklaşılır. Bizim yayına hazırladığımız tüm içerikleri bu süzgeçten geçiriyoruz. Ben kendimi izleyen, okuyan tarafta da konumluyorum. Yayından önce o içeriğe bir okuyucu, izleyici gibi yaklaşıyorum. Olumsuz bir yorum varsa ‘İçerikte bunu atlamışsınız, olumsuz bir yorum var. İçerikte bunu atlamışsınız, burada bir hatanız var, şu kısım sıkıcı geldi’ vb. gelen yorumları biz kendimiz yapıyoruz. Bu yorumlardan sonra iyileştirip içeriği yayına vererek ideale yaklaşıyoruz.”
Sosyal medyanın etkileşimine de değinen Gezer, “Sosyal medya mecraları yapısı itibariyle teknolojik alt yapıda olduğu için hız ve etkileşimin yüksekliği ile zaten her zaman geleneksel medyadan önde oluyor.” diye konuştu.
Geleneksel medyanın sosyal medya karşısındaki durumuna da değinen Gezer, şu ifadeleri kullandı: “Geleneksel medyanın güvenilirliği, meşru kısmı ve markanın aslında bilinirliği arttığı için en önemli meselelerde geleneksel medyaya danışıyoruz. Geleneksel medyadan yardım almak zorundayız. Sosyal medyada bir bilgiyle karşılaştığımızda onun güvenilirliğini sorgularken cevabını geleneksel medyada alıyoruz. Bu durumun birkaç yıl sonra böyle olmayacağını düşünüyorum. Birkaç yıl sonra güvenilir dijital medya markaları bu güvenlik kısmında ve soruşturma kısmında bilgiye erişmek için daha önde olacaktır.”
Dijital medyanın avantajları ve dezavantajları
Doğukan Gezer, dijital medyanın avantajları ve dezavantajlarına da değinerek, “Kolay yayıncılık yapıyorsunuz. Kısa sürede çok az teknik ekipmanla bile yayıncılık yapabilirsiniz. Çok kişiye erişiyorsunuz. Hiçbir zaman ulaşamayacağınız kent nüfuslarında kişilere erişebiliyorsunuz, bu gerçekten ciddi bir avantaj. Dezavantajı ise çok kolay bir şekilde içerik üretilmesi sebebiyle herkesin içerik üretmesidir. Burada mesleki etik değerler, mesleki deneyimler, profesyonellik, yayın kuralları tamamen saf dışı kalıyor. Herkesin yayıncılık yapabiliyor olması en büyük dezavantajlardandır. Bir diğer olumsuz yönü ise hız konusu; avantaj olan hız yalan haberin, yanlış haberin yayılımında dezavantaja dönüşüyor. Bu sefer daha farklı sonuçlara varıyorsunuz.”
GZT’nin geleceğe yönelik hedeflerini de paylaşan Gezer, “GZT’nin en büyük hedefi, dijital medya markası olarak daha iyi bir yerde konumlanmasıdır. Bu başarıyı yakalamak sadece bizim yapabileceğimiz bir şey değil. İzleyicinin, okuyucunun da bu alanda sağlam bir bağ kurması lazım. Şu an yeni yeni belki dem oluyor ama birkaç sene sonra halka ‘Dijital medyada beğendiğiniz 3 kanal hangileri?’ diye sorulduğunda söyleyecekleri 3 kanaldan biri olmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Gezer, “Öncelikle bugünün iletişimcisi olarak yola başlamak gerekiyor. Yeni medya alanından uzaklaşmamak, teknolojinin gelişmelerde güncel kalmak için en ivedi bir şekilde yayıncılık yapmaya başlamaları gerekiyor. Bu yayıncılığın niteliği çok yüksek olamayabilir. Teknik olarak çok iyi bir sonuca varmayabilir ama herhangi bir alanda içerik üretmeleri ve içerikleri yayınlamaları tecrübe kazandırır. Gazetecilerin ve gazeteci adaylarının teknolojik gelişmeleri takip edip yeni medyada aktif olmaları oldukça önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Haber: Zeynep Sanrı – Mert Çavuş