Programa, Rektör Danışmanları Dr. Öğr. Üyesi Abbas Karaağaçlı, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Çakmak, Dr. Öğr. Üyesi Oktay Karaman, Görele Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hayrettin Karadeniz, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Cem Feridunoğlu, Teknik Bilimler MYO Müdür Yardımcısıyla birlikte TÜGVA İl Başkanı Muhammet Anıl Kaya, akademisyen ve öğrenciler de katıldı.
Söyleşide açılış konuşmasını yapan TÜGVA İl Temsilcisi Muhammet Anıl Kaya , “Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) olarak yapmış olduğumuz çeşitli faaliyetlerle genç ve dinamik öğrencilerimizin eğitim ve sosyal hayatlarına katkıda bulunmak için elimizden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz” dedi.
‘TELEVİZYON BİR İLLÜZYONDUR’
Devamında mikrofonu devralan TRT Savaş Muhabiri ve Araştırmacı Yazar Mehmet Akif Ersoy, gelişen internet çağı ile artık insanların birileri hakkında bilgi edinmek için sosyal medya hesaplarından yararlandığını belirterek konuşmasına başladı. Ersoy, “Televizyon bir illüzyondur. TV’de size sunulan çoğu şey planlıdır. TV size tanımadığınız birilerini sevdirebilir ya da nefret ettirebilir” diyerek televizyonun insanları nasıl manipüle edebileceğine dikkat çekti. ABD’ nin Irak’a girerken herkese demokrasi götürdüğünü, medya aracılığıyla empoze ettiğini, hala Irak’ta iç savaşın hakim olduğunu ve 1.5 milyondan fazla sivilin hayatını kaybettiğini dile getirerek “Uluslararası habercilikte herkes kendi gördüğü fotoğrafı size sunar” ifadelerini kullanarak habercilikte objektif olmanın önemini de vurguladı.
‘KOLTUK KRİZİ’
Ersoy Muammer Kaddafi’ nin yönetim şeklini değerlendirerek “Yeşil Sosyalizm” olduğunu, devletin halk meclisleri tarafından yönetildiğini, Kaddafi’ nin en büyük iddiasının İslam ve Sosyalizmi harmanlayan Yeşil Sosyalizmin özelliğinin, eşitlik olduğunun altını çizdi. Ayrıca Kaddafi ile röportajında koltuk krizi yaşandığını, Kaddafi’nin kendisinin büyük koltukta Ersoy’un sandalyede oturmasına izin vermediğini ve sandalye istediğini söyleyerek, medya ile algının bütün coğrafyada izlediğimiz her şeyde çok kritik bir rol aldığını, görünen fotoğrafa her zaman inanılmaması gerektiğine konuşmasında yer verdi.
‘DÜNYA’DA GÜÇLÜLERİN HEP HAKLI OLDUĞU BİR SİSTEM VAR’
Ersoy, Orta doğudaki kaosun nedenlerinden birinin emperyalist güçlerin medya aracılığıyla azınlıklar üzerinde oluşturduğu algıyla ilgili; “Dünya’da güçlülerin hep haklı olduğu bir sistem var.Uluslararası hukuk aslında güçlülerin hukukudur” dedi. ABD’ nin milis güçleri ile kendini göstermeden Orta doğu üzerinde faaliyet yürüttüğünü söyleyerek Kaddafi ve Saddam’ın öldürülme nedeninin üzerinde durdu. Ersoy, “Kaddafi’nin Birleşmiş Milletler kurulundaki konuşmasında “Birleşmiş Milletler” anayasasını yırtıp attığı konusunda; “Burası terör konseyidir. Burada dünya hakları korunmamaktadır” şeklinde bir cümle kullandığını ve bu noktada Saddam ve Kaddafi’ nin diktatör oldukları için değil emperyalist güçlerin oluşturmak istedikleri hukuk düzeninin önünde engel oldukları için öldürüldükleri konusuna önemle değindi.
‘TERÖR ÖRGÜTÜ KORİDORU OLUŞTURMAK İSTENDİ’
Ortadoğu konusuyla beraber Afrin meselesin önemi hakkında da konuşan Ersoy, “2011 yılının Mart ayından günümüze kadar Suriye’de bir terör örgütü koridoru oluşturulmak istendi. Bunun amacı o bölgede oluşturulmak istenen bir Kürt devleti ve Suriye’nin doğusundan batısına kadar uzanan bu koridorun Akdeniz’e açılmasını sağlamaktı” diyerek “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı Harekatının” bu koridoru parçalamak adına yapılmış önemli adımlar olduğunu, emperyalist güçler için negatif bir etki yarattığını ve harekattan önce onlara sunduğumuz çözümleri kabul etmediklerinden bahsederek “Harekatlara başlayınca Türkiye’ nin kararlılığını görenler bizim sunduğumuz çözümleri bize geri sundular“ ifadelerini kullandı. Ersoy, son olarak yapılan operasyonlar noktasında Milli Savunma Sanayinin hayati önem taşıdığını ve mühendislerimizin bu noktada ellerinden gelenin fazlasını yapmaları konusundaki görüşlerini belirtti.
Söyleşi, TÜGVA İl Temsilcisi Muhammet Anıl Kaya, Gazeteci- Yazar Mehmet Akif Ersoy’a teşekkür hediyesini hediyesini takdim etmesiyle son buldu.