Fakülteden Haberler MANŞET Üniversiteden Haberler

Elmas: Başarı Rekabet ile Mümkün

Fotoğraf: Kübra Beyza Kaçmaz

Merhaba öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?

Giresunluyum. İlköğretim, orta ve lise tahsilimi Giresun’da tamamladım. Daha sonra Fen Edebiyat Fakültesi’ne girdim. On yıl lisede edebiyat öğretmenliği yaptım. Yüksek lisans ve doktora programına başvurdum. Bu süreçte İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atandım. 2007’de yardımcı doçent,  2010’da doçent,  2017’de profesör unvanını aldım. Giresun Üniversitesinde yirmi beş yıldır çalışıyorum. Öğretim üyeliği ve yardımcı doçentlikten dekanlığa doğru bir süreç yaşadım. Şimdi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi ve Tirebolu İletişim Fakültesi’nde dekan, rektörlükte danışman olarak devam ediyorum.

‘Dil İletişimin Ana Malzemesidir’

Giresun Üniversitesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı olarak İletişim Fakültesi’nde dekanlık yapmaya başladınız, bu durum medya ve iletişim alanına bakış açınızda ne gibi farklılıklar yarattı?

Medya ve iletişimin ana kemiği zaten dil ve davranışlardır. Dil bizim uzun yıllardır üzerine çalıştığımız bir alan. Türkçe eğitimi dil ve dilin en güzel kullanımı bu açıdan bakıldığında insanların birbirleriyle iletişiminde en önemli malzemedir. Bu gerçeği dikkate aldığımızda hayatın içerisinde daha aktif bir şekilde yol almamızı sağlayacak olan dil aynı zamanda bir duygu ve düşünceyi başka bir alana aktarmada da önemlidir.Bir insan etrafındaki noktaları güzel sanatların imkanları ile ulaşmaya çalışırBir yere baktığımızda sanat, dil ile yazılacak. Bir sahne hazırlanacak o sahne yine insanlara etkileyebilecek bir alandan hareketle planlanır. Tüm bunları dikkate aldığımızda bir iletişim olayında dilin önemli bir vasıta olduğunu görmekteyiz. Benim üzerinde çalıştığım konular sanat ve edebiyatın usulü üzerinedir. Bir söylemi daha etkili hale nasıl getirebilirim. Bir solukta okuduğumuz hikaye, roman ve kesintisiz seyrettiğimiz film nasıl oluyor da seyirciyi okuyucuyu kendisine bağlıyor. Bunun cevabını bulmaya çalıştığım bir kitap yazmıştım. Hikayenin öyküsü. Burada bu sürekliliği sağlayan ne var onu bulmaya çalıştım. Bu yönden bir iletişim olayında dil; ana malzemenin bir tanesidir.

Bu planlar dahilinde bizden yani öğrencilerden bekledikleriniz ya da beklentileriniz nelerdir?

Öğrencilerimizden beklentimiz çok fazla. Fakat öğrencilerimiz daha işin başında. Birinci basamakta. Her alanda kendilerini geliştirmelerini yetiştirmelerini istiyoruz diye genel bir kavram söyleyebiliriz. Bunun olması için öğrencilerin kendi istedikleri, sevdikleri ilgilendikleri alanlara yönelmeliler. İletişim Fakültesi öğrencisinin bir farkı olmalı.Bu fark öğrencilerimizin yaptığı beceriler, çalışmalar ve ürünlerle ortaya çıkacak tabii ki.Öğrencilerden isteğimiz kendilerine ait bir hedefi, yük gayesi ve davasının olmasıdır.

‘İlimde ve Bilimde Rekabet’

Edebi, teknik ve akademik gelişim açısından öğrencilere ne gibi kurslar veya aktiviteler sunmayı düşünüyorsunuz?

Öğrencilerimizin akademik çalışmalarında onlarla alakalı bazı barajlar var. Örneğin ALES yabancı dil sınavı gibi. Bu sınavlardan başarılı olmaları gerekiyor. Onun için şuanda kitle iletişim araçları bilgiye çok kolay ulaşmamızı sağlayan vasıtalardan biri. İnsanlar eğer bir hedef haline koyarsa çok kısa sürede bir yabancı dili öğrenebilir. Bir bilim dalına gerektiği zamanı vermeden ondan istifade etmek mümkün değildir. Öğrenciler hedefe varma noktasında kendi aralarında tatlı bir rekabete girmezlerse, birbirlerini teşvik etmezlerse sonuç almak mümkün değildir. İlimde, bilgide bir rekabetin olması gerekiyor. Ama bu rekabet içinde kişinin kendisini yetiştirmesi, geliştirmesi, her an için gelecek günlere hazırlaması şart. Başarı ancak böyle mümkün. Rekabet edeceğiz ki başarılı olacağız. Başarıda bahaneye yer yok. Onlardan istifade ederek her gün mevcut birikiminize bir şeyler katmak sizin elinizde.

Fotoğraf: Kübra Beyza Kaçmaz

Öğrencilerin toplumsal kaynaklara ulaşımı ve fakültenin gelişimi açısından, iletişim fakültesinin merkezde yer almaması hakkında görüşleriniz neler?

Giresun’a yarım saatlik mesafede bir iletişim fakültemiz var. Mevcut rektörlük kampüsünden oldukça uzaktayız. Bunun eksileri olduğu gibi artıları, artıları olduğu gibi eksileri de var. Fiziki kapasite bakımından çok güzel, donanımlı bir okul buraya yapılmış. Burada çok seçkin bir kadro var. Bunların hepsi birer avantaj. Neyimiz eksik diye baktığımızda aslında bu kentin biraz uzağında olması belkide bizi bilimsel ortama sokan bir avantaj olarak görülebilir. Burada kendimizi daha fazla yetiştirmek için bir ortam bulmamızı da sağlayabilir. Bunların içinden bir avantaj çıkarmaya çalışacağız. Bu yüzden bunu ders çalışmaya yönelik bir fırsat olarak görmeliyiz.

Uzaktan eğitim dersleri (UZEM) bildiğiniz gibi üniversitemizde bir sorun ve yeterli verimi yok. Ayrıca yabancı dil dersleri konusunda da sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıları giderme konusunda yaklaşımınız  nedir?

Bazı dersler uzaktan eğitim üzerinden veriliyor.Derslerin kayıtlarını dinleme ve konular anlaşılmadığı takdirde öğrencinin soru sorma imkanı var.Tabi şu anda bu çalışmalar gecikmiş biraz. Herhangi bir problem çıktığı zaman hemen yetkilileri uyarmak gerekir. Burada UZEM için sorumlu olan arkadaşlarımız var. Bunlarla iletişim haline düşmeliyiz. Zaman zaman teknik sıkıntılar yaşanıyor. Bunlarla ilgili hala sıkıntılar var ise bunu ilk gün yetkililere söylemek ve iletmek gerekir. Sıkıntı nerede ona bakmak lazım. Yabancı dil konusuna gelince öğrencide bir istek olacak ki üniversite bu imkanları sunmaya hazır hale gelecek İngilizce üç adım da kolaylıkla başarı elde edilecek bir dal değil. Öğrencinin ısrarla istekte bulunması gerekir. Gençlerimiz hedefini belirlemeli ve hedefe giden yolda birbirlerini teşvik etmeli. Eğer yeterli sayıda bir talep olursa İngilizce kursu açabiliriz.

GÜRE’ye  olan uzaklığımız sebebiyle yapılan etkinlik ve spor faaliyetlerine katılamıyoruz. Bunun sebebi tabii ki ulaşım sorunu. Bu ulaşım sorununu nasıl giderebiliriz?

Bunun örnekleri var tabi. Öyle ki siz bir etkinliğe gitmek istediğinizde dekanlığa gidip müracaat ettiğiniz zaman dekanlık size bir araç temin edebilir. Ama bunu önceden söylemeniz gerekiyor. Tüm öğrencilere tekrardan söylemek istiyorum bu soru kapsamında; eğer bir etkinliğe katılmak isterlerse önceden haber verilmeli ki planlama ve görevlendirmeler ona göre yapılır. Duyarlı arkadaşlar lütfen bunu takip etsin.

Fotoğraf: Kübra Beyza Kaçmaz

Fakültenin ortak kullanım alanları olan kantin ve yemekhanedeki yetersizlikleri düşünecek olursak buna ne gibi çözüm önerileriniz var?

Kantinde fiziki yönde iyileştirme talep ediyorsunuz anladığım kadarıyla. Tabi biz dekanlık olarak planlamamıza alırız. İç mekandaki hijyen sorununu öğrenciler gerekli yerlere iletmeli ve bunu ayrıca şikayet konusu yapmalı. İyi bir insan olmanın başlangıcı şikayetçi olmaktan geçer. Bu noktalarda duyarlı olun. Dışarıyı kapatma noktasında ise belki tamamı değilse bile bir kısmını levha ile kapatmak mümkün olabilir. Böylece yağmur yağdığında da değerlendirilebilir. Yapmaya gayret gösterebiliriz. Kütüphaneye gelince bir kütüphane memuruna ihtiyaç var. Kitabın sayısı ve çeşidi ile alakalı mutlaka bir form doldurulması gerekiyor. Hangi kitaba ihtiyaç varsa kütüphanenin dokümantasyon sayfasına girip formu doldurun ve merkeze yollayın.

Aslında kitap eksikliğinden önce kütüphaneyi efektif bir şekilde kullanamıyoruz çünkü hemen hemen hiç açık bulamıyoruz…

Tabi ki kütüphaneyi açık tutmak konusunda ki sorumluluk bize ait.Biz onun daha açık kalmasını sağlayan bir çalışmayı yapalım. Hatta öğrenci arkadaşlarım dönüşümlü olarak nöbet sistemini üstlenebilirler.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Öğrencilerimin tamamının donanımlı, kendisini geleceğe adamış ve bütün insanlık için bunları transfer etmeye çalışan bir anlayış içerisinde çalışkan ve gayretli olmasını arzuluyorum. Bunu yapmak için hiçbir engel yok. Dekanlık her zaman sizlerin isteklerine dileklerine açıktır. Çalışmalarınızda başarılar dilerim, bu tür etkinlikleri yapmanızı sağlayan hocalarınıza da ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Fotoğraf: Kübra Beyza Kaçmaz

 

Söyleşi: Ezgi Türe, Tuğçe Şimşek, Muhammed Topaloğlu (Çalışma Ekibi: Deniz Tutçu, Pınar Yılmaz, Şahin Yiğiter/ Kameraman, Kurgu:Adem Polat, Mahmut Ceran)