Ramazan ayında oruç tutmaya alışan vücudun bayramda kendisini düzensiz bir beslenmeye bırakabildiğini ifade eden Diyetisyen Seda Dağdelen ile bayram ve bayram sonrasında dengeli beslenme üzerine bir röportaj gerçekleştik. Dağdelen, bayramda dengesiz beslenmenin istenmeyen sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.
Ramazan ayında beslenme rutininde insan bedeninin orucu son öğününden 8 saat sonra kavradığını belirten Seda Dağdelen, bu durumun bağırsakların son öğünde alınan besinleri tamamen sindirmiş olduğundan kaynaklandığını ifade etti. Dağdelen, vücudun bir sonraki aşamada enerji ihtiyacını karşılayabilmek için karaciğerdeki ve kaslardaki glikoza ve sonrasında da yağlara yöneldiğini söyledi.
Dağdelen, vücuttaki yağların yakılması kilo verilmesini kolestrol seviyesini düşürmeye ve diyabet riskini azaltmaya yardımcı olduğunun altını çizdi.
Ramazan sonrası vücudumuzu rutin beslenmeye nasıl adapte ederiz?
Diyetisyen Seda Dağdelen, Metabolizmayı harekete geçiren gıdaların alınmasını, Ramazan sonrası için dikkat edilmesi gereken ilk basamak olarak dile getirdi. Porsiyonların daha küçük ve yeme aralıklarının daha sık olmasının doğru bir beslenme düzeni oluşturmada etkili olacağını ve çeşitli olmak üzere sağlıklı gıdalar tercih etmek gerektiğini belirtti.
Ramazan boyunca kısıtlı saatlerde tüketilebilen su alımını doğru oranda arttırmanın vücudu bu sürece alıştırmasına yardımcı olacağını söyleyen Dağdelen, su ve sağlıklı içecekler tüketilirken asit ve şeker içeriği yüksek sıvıların tüketilmemesini tavsiye ediyor.
Dağdelen, sahur rutinine bağlı olarak gece uyanmalarının ve yemek yeme isteklerinin olabileceğini ancak bu durumlarda sadece sıvı tüketimi olması gerektiğini ve en geç akşam 8’den sonra yiyecek tüketmemek gerektiğini vurguladı.
Bayram ve bayram sonrası beslenme nasıl olmalı?
Diyetisyen Dağdelen, bayram sabahı hafif bir kahvaltı sofrası olması gerektiği ve ağır, özellikle kızartma yöntemi ile hazırlanmış hamur işleri, salam ve sucuk gibi işlenmiş besinlerin tüketilmemesi gerektiğini beyaz ekmek yerine esmer ekmek çeşitleri tercih etmek gerektiğini belirtti. Ayrıca çay ve kahve tüketiminin gün içerisinde kontrollü bir şekilde yapılmasını ekledi.
“Bayramın olmazsa olmazı tatlılar.”
Gelenekler nedeniyle bayramlaşan misafirlere ağır tatlılar sunmak yerine kuru meyve ve kuruyemişlerin ikram edilebileceğini öneren Dağdelen, nişasta ile kurutulan meyvelerden de uzak durmak gerektiğinin altınız çizdi.
Bayramlarda tatlılardan uzak durmanın çok zor olduğunu ifade eden Dağdelen, “Bayramda en çok tercih edilen tatlılardan baklava’nın 1 dilimi (40gr) 200 kaloridir. 20 Küp şeker ile aynı orandadır. Aynı kaloriyi 2 porsiyon meyve, 2 tam ceviz ve 1 dilim ekmeği birlikte tüketerek almak mümkün. Bayramda ikram edilecek tatlılardan olabildiğince uzak durmak sağlığınızı korumanızı sağlayacaktır. Tüketeceğiniz tatlılar ise yemekten birkaç saat sonra tüketmeniz, tadımlık tüketmeniz ve sütlü tatlıları tercih etmeniz önerilmektedir.” şeklinde açıklamada bulundu.
Hangi tatlı kaç kalori?
- Kadayıf (1 dilim/140-160g): 420-480 kcal
- Revani (1 orta dilim- 100g): 348 kcal
- Baklava (1 adet/40g): 165 kcal
- Şekerpare (1 adet/50g): 148 kcal
- Tulumba tatlısı (1 adet/ 30g): 95 kcal
- Sütlaç (1 kase): 300 kcal
- Supangle (1 kase): 184 kcal
- Tavukgöğsü tatlısı (1 orta boy -210 g): 165 kcal
Diyabetli bireyler için bayram nasıl olmalıdır?
Diyabet hastalarının bayramda baklava gibi ağır şerbetli, hamur gibi tatlılardan uzak durması gerektiğini belirten Dağdelen, hastaların meyve veya sütlü tatlılar tüketmesi gerektiğini söyledi. Tüketilecek meyvelerin yanında protein kaynağı olan süt, yoğurt ve peynir gibi gıdalarla tüketilmesinin kan şekerinin dengelenmesini sağlayacağının altını çizerek, bu besinlerin uzun süre tok tutacağını da vurguladı.
İnsülin ilaçlarının düzeninin aksatılmaması gerektiğini ve bayram süresince egzersizlerin ihmal edilmemesi gerektiğini dile getiren Diyetisyen Seda Dağdelen, günlük olarak en az 2-2.5 litre su içmek gerektiğine dikkat çekti.
Muhabir: Gökçe BAYDAR