Önceki yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekilliği görevini yapan, şuanda ise 26. Dönem Ankara Milletvekili ve TBMM Başkanvekili olan Levent Gök ile önceden üyesi olduğu İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, 31 Mart yerel seçimleri ve CHP’nin seçimlerdeki durumu hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Türkiye Dış Dünya Tarafından İnsan Hakları İhlalleri Sırasında En Gerilerde”
Önceki yıllarda İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda bulunmuşsunuz. Sizce günümüzde insan hakları ne durumda?
İnsan hakları derneğinde 1992-1994 yılların da yoğun bir insan hakları ihlali vardı. Şimdi giderek artıyor. Türkiye, ne yazık ki bütün dış dünya tarafından insan hakları ihlalleri sırasında en gerilerde yer alan ülke olarak tanımlanabilir. Birçok uluslararası kuruluş ve devletin gözünde Türkiye, insan hakları ihlallerinin ağır bir şekilde uygulandığı ülkelerin başında geliyor. Özellikle gözaltında bulunan gazetecilere bakıldığında; iktidara muhalif her kesim her an tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya. Özellikle aynı şapkayı bir arada bulunduran Cumhurbaşkanı ve AKP’ye söylenen her sözün Cumhurbaşkanına hakaret olarak değerlendirilip; insanların mahkum edilmesi, giderek artan silahlanma tehdidi karşısında silahlanmanın önlenmesi yerine daha da teşvik edebilir halde tutulması önemli bir konudur. Kadınlara, çocuklara yönelik cinsel tacizlerin artması ve Türkiye’de bir türlü önlenemeyen kötü yönetim alışkanlıklarının insan hakları ihlalleri de ilk sırada görülür. Demokratik bir ortamda insanların özgürce her şeyi tartışabilmesi ve eleştirebilmesi doğal bir durum iken Türkiye’de ne yazık ki artık medya tek yanlı bir hale dönüştü. Medya tamamen iktidarın kontrolü altında, iktidar yanlısı durumunda… Oysa Türkiye’de ciddi anlamda işsizlik arttı. İnsanlar bunu dile getirmeye çalışıyor. Ama en demokratik protesto hakkını kullanırken bile ağır baskıyla karşılaşıyorlar. Türkiye kuvvetler ayrımından uzaklaşarak tek adam rejimine dönmüştür. Bütün yetkileri elinde toplayarak; gerek mahkemeler gerek basın yoluyla Türkiye’de korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor. Burada da doğal olarak insan hakları ihlallerinin geçmiş dönemlere oranla çok daha ağır olduğu görülmekte.
“Bütün Hedefimiz Seçimleri Kazanmaktır”
Cumhuriyet Halk Partisinde, belediye başkan adaylarının açıklanmasından sonra birtakım sorunlar meydana geldi. Partideki bu sorunlar sizce nelerden kaynaklanıyor?
Tabi ki yerel seçimler hem yerel insanlar için hem parti için hem de ülke için çok önemli. CHP bütün siyasi partilerden çok daha fazla bir yöntemle adayları belirledi. Birçok yerde adaylarımız bir ön seçimle belirlendi. Bunun dışında anket çalışmaları yapıldı. Yöredeki yurttaşlarımızın değerlendirmesi ele alındı. Az önce ifade ettiğim gibi medyanın iktidar yanlısı olması, tartışmaların CHP’de yaşanıyormuş algısına dönüktür. Oysa esas büyük tartışmalar diğer partiler de çok daha fazla yaşanmakta. Çünkü ortada tek seçici olan genel başkandır. Bizim yetkili kurlarımız, parti meclisimiz var. Bütün bu adayların tümü; ilçe ve ilçe örgütlerinin anket sonucuna bakılarak, üstünde tartışılarak karar alındı. Elbette bir yerde 15-20 kişinin başvurduğunu düşündüğümüzde; aday gösterilmeyen diğer arkadaşların belli bir kırgınlık göstermesi bütün partilerde yaşanılan doğal bir durumdur. CHP böyle bir tartışmayı şuan da yaşamıyor. Herkes bu sorunları, tartışmaları aşmış durumda. Yani bunlar bütün partilerde olan çatışmalar. CHP de bu tartışmalar bitmiştir ve kesinlikle böyle bir tartışma yoktur. Şimdi, bütün hedefimiz sadece seçimleri kazanmaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi eksiklerini tamamladı mı? Seçime hazır mı?
Yerel seçimlerin zaten zamanı belli olduğu için genel merkez bu konuda çok önceden bütün hazırlıklarını planlamıştır. Şimdi bu seçimlere yaklaşık bir buçuk aydan fazla bir süre olduğunu dikkate alırsak; kampanya bundan sonra daha da ortak devam edecektir. Hem belirlenen belediye başkanı hem belediye meclis üyeleri hem de genel merkezi, tam çalışmalarıyla kampanyada görünür kılacaktır. Adaylar kendini tanıtacaktır. Herkes tam sahada, bütün toplum teveccühünü kazanarak sosyal demokrat belirleyici anlayışla halkın karşısında seçmenlerden oy isteyecektir. Umuyorum bu destekle yüksek oranda çıkacaktır. Ve Türkiye daha iyi yönetilecek bir hale gelecektir.
Seçim güvenliği ve örgütselliğini nasıl sağlayacaksınız?
Esasen demokratik ülkelerde ve hukukun üstünlüğü olan ülkelerde, bu sorunun sorulması dahi yanlıştır. Çünkü ‘Seçimlere hile karıştırılıyor‘ olgusu gerçekten bir ülke acısından utanç verici bir tablodur. Ama ne yazık ki Türkiye’de seçimlere gölge düşürülmesi her zaman karşılaştırılabilir bir hadisedir. Doğal olarak bizimde parti olarak yapmamız gereken; sandıklarda kendi müşahitlerimizi, gözlemlerimizi bulundurarak sandıklardaki tutanakları alarak bunları merkeze ulaştırabilmektir. Bu konuda ben genel merkezimizin yoğun bir çalışma yaptığını biliyorum. Çalışmaların ötesinde, dijital bir ortamda da sonuçlar takip edilecektir. CHP sağlıklı ve sağlam sonuçlar alacaktır. Bu konuda yoğun bir çalışma yürütülüyor.