
Fotoğraf: Van Valiliği Web Sitesi
Van’ın Güzelsu Kasabasında bulunan Hoşap Kalesi çoğu kişi tarafından bilinmiyor. Hoşap Kalesi hem tarihiyle hem de mimari yapısıyla son zamanlarda dikkatleri kendi üzerine çekmeyi başarıyor.
Hoşap Kalesi’nin tarihi Urartu Devleti’ne dayanıyor. Urartulardan sonra Van ve çevresiyle birlikte Hoşap, Perslerin, İskender’in, Selevkosların, Romalıların ve Bizanslıların egemenliğinde kalıyor. Orta Çağ’da Vaspurakan Krallığı şehirleri arasında yer alıyor ve 11. yüzyıldan itibaren Türklerin hakimiyetine giriyor.
Stratejik açıdan büyük önem taşıyan Hoşap Kalesi, Selçuklular döneminde Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf tarafından Van’a yerleştirilen Mahmudiler olarak adlandırılan Kürt aşiretine bırakılıyor. Osmanlı Devleti ile iş birliği içinde olan Mahmudiler, bu iş birliği sayesinde çeşitli tavizler alıyor ve 1643 yılında Mahmudi Beyi Sarı Süleyman Bey tarafından kale yeniden inşa ediliyor. Hoşap, anlam olarak “tatlı su” anlamına geliyor.

Fotoğraf: Van Valiliği Web Sitesi
Hoşap Kalesi’nin kapısının üzerinde yapımıyla ilgili Farsça kitabe ve aslan motifleri yer alıyor. Kalenin içerisinde seyir köşkü, harem, selâmlık, hizmet odaları, muhafız odaları, mescit, fırın, zindan ve depolar bulunuyor. Kalenin güney cephesinde ise iki kule yer alıyor. Kale duvarının kalınlığı dört, uzunluğu bin sekiz yüz, yüksekliği ise yüz metreyi buluyor.
Görkemli yapısı ve tarihi geçmişiyle Hoşap Kalesi, Van’ın turizm potansiyeli açısından büyük bir değer taşıyor. Ancak yeterince tanıtılmaması nedeniyle ziyaretçi sayısı oldukça sınırlı. Tarihi ve mimari yapısıyla Van’ın en önemli kültürel miraslarından biri olan Hoşap Kalesi, turizme kazandırılmayı bekleyen bir hazine olarak dikkat çekiyor. Yetkililerin restorasyon ve tanıtım çalışmalarına hız vermesiyle, bu eşsiz yapının hak ettiği ilgiyi görmesi umuluyor.
Muhabir: Gamze KORUM