Tiyatro yönetmenliği ve eğitmenliği alanında uzun yıllardır emek veren Yasemin Alemdaroğlu, Günimedya Haber Ajansı’na verdiği söyleşide tiyatroya olan tutkusunu ve bu yolculukta kazandığı deneyimlerini paylaştı.
Sanata ve tiyatroya gönül veren Yasemin Alemdaroğlu, çocukluk yıllarından itibaren taşıdığı tiyatro tutkusunu profesyonel bir kariyere dönüştürmeyi başardı. Küçük yaşlardan itibaren aynanın karşısına geçerek şarkılar söylediğini ve taklitler yaptığını belirten Alemdaroğlu, “Huysuz Virjin’i taklit ederdim. Spiker olmayı çok istiyordum. Benim çocukluğumda teypler vardı; kasetlere haber okur kaydederdim. Öğretmenim bana haber ödevleri verirdi ve bu ödevleri de sınıfta okurdum. Sonrasında bu yönüm fark edilince, 23 Nisan kutlamalarında bana şarkılar, şiirler, monologlar okuduğum sahne görevleri verilmeye başlandı” diyerek çocukluk anılarını paylaştı.
Alemdaroğlu, tiyatroyla gerçek anlamda tanışmasının Amasya’da gördüğü “Oyuncular aranıyor” yazılı bir ilanla başladığını belirtti. Bu ilan, onun tiyatro yolculuğunun başlangıç noktası oldu. İlan üzerine başvuran Alemdaroğlu, o dönemin önemli tiyatro eğitmenlerinden Ömer Baş ile çalışma fırsatı buldu. Alemdaroğlu, Ömer Baş’ın kendisini hem eğittiğini hem de tiyatroya hazırladığını ifade etti. Bu süreçte yaşadığı bir anı şu sözlerle dile getirdi: “Bir oyuncunun sahneye çıkamayacağını öğrendiklerinde hocam bana, ‘Bir hafta içinde bu rolü ezberleyebilir misin?’ diye sordu. Heyecanla kabul ettim. Bir hafta boyunca hocamla birlikte çalıştık ve 2002 yılında ‘Bir Nesil Yargılanıyor’ adlı oyunla sahneye çıktım. Bu, benim tiyatroya ilk adımımdı.”
Bu deneyimle sahneye olan tutkusu daha da güçlenen Alemdaroğlu, tiyatronun hayatındaki en özel yerlerden biri olduğunu vurguladı.
“Sahne ışıkları altında olmak, seyirciyle buluşmak bambaşka bir duygu”
Alemdaroğlu, tiyatro yolculuğunun Tirebolu’ya taşınma süreciyle ivme kazandığını belirterek, “Eşimin okulundaki bir yemek davetinde öğretmenlerle tanıştım. Daha önce tiyatro yaptığımı öğrenince bana, ‘Biz tiyatro yapmak istiyoruz, yardımcı olabilir misiniz?’ dediler. Bunun üzerine bir köy ilkokulunda, okul yararına öğretmenler ile bir oyun düzenledik ve bu gösteri büyük beğeni topladı. Tirebolu Halk Eğitim Müdürü İsmail Ünal ile Tirebolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Şanlı’nın teklifiyle tiyatroyu kurumsal olarak sürdürmeye başladım” sözleriyle sanat serüvenini aktardı.
Alemdaroğlu, Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlediği tiyatro kursları ve beş yıl boyunca yönettiği öğretmenler tiyatrosuyla tiyatro alanındaki yetkinliğini artırırken, sahneden uzak kaldığı günlerde sanatın hayatındaki önemini bir kez daha keşfettiğini dile getirdi. “Sanat, çocukluğumdan bu yana hayatımda. Tiyatro ise tamamen tesadüflerle hayatıma girdi ama bir daha hiç çıkmadı. Sahne ışıkları altında olmak, seyirciyle buluşmak bambaşka bir duygu” diyen Alemdaroğlu, tiyatronun daha fazla destek görmesi gerektiğini vurguladı.
“Tiyatro hep yaşasın!”
Sanata olan bağlılığıyla izleyicilere ilham vermeye devam eden tiyatro yönetmeni ve eğitmeni Yasemin Alemdaroğlu, tiyatronun kendisi için bir yaşam biçimi olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Tiyatro benim için bir tutku. Bu sevgi hiç azalmadı ve azalmaz. Bu sanatı yaşatmak ve nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğu.”
Alemdaroğlu’nun bu tutkusu, Tirebolu İletişim Fakültesi öğrencileriyle gerçekleştirdiği tiyatro projelerinde de kendini gösterdi. Fakültede yaptığı çalışmaları büyük bir heyecanla anlatan başarılı yönetmen, “İlkokulda, ortaokulda ve lisede çalışmıştım ama üniversite öğrencileriyle çalışmak çok başka. Dünyaya daha geniş bakıyorlar, bana çok şey kazandırdılar. Ben onlarla çalışırken, hem ben onlardan bir şeyler öğrendim hem de onlar benden bir şeyler öğrenmiş oldu” şeklinde konuştu.
Alemdaroğlu, geçmiş projelerinin unutulmaz deneyimlerle dolu olduğunu da dile getirdi. Çanakkale temalı bir oyun hazırlık sürecinden bahsederken, Turgut Özakman’ın Şu Çılgın Türkler kitabından ilham aldıklarını ve büyük bir emekle ortaya koydukları bu oyunun izleyicilerden yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Ayrıca yöresel bir hikâye olan Fahri Şirin’in Ayrılık Davulu adlı oyununu 25 kişilik bir ekiple sahnelediklerini ve bu süreçte hem öğrencilere bir şeyler öğretmenin hem de onlardan çok şey öğrenmenin kendisi için çok değerli olduğunu ifade etti. Alemdaroğlu, fakülte öğrencileriyle çok keyif alarak çalıştığını, aradan çok zaman geçmesine rağmen hala o insanlarla iletişim halinde olduğunu ve bu durumun onu çok mutlu ettiğini belirtti. Sanata olan güçlü bağlılığı, Alemdaroğlu’nun Espiye Kültür Sanat Derneği ile hazırladığı yeni tiyatro oyunu Ah İstanbul ile devam ediyor.
Ah İstanbul seyirci ile buluşuyor
Müjdat Gezen’in İstanbul Müzikalinden uyarlanan ve rejisörlüğünü Tuğçe Dikmen Karakaya’nın üstlendiği komedi türündeki Ah İstanbul adlı oyunu sahnelemeye hazırlanan Alemdaroğlu, bu projeyle izleyicilere keyifli ve neşe dolu bir akşam vaat ediyor. Yoğun geçen prova sürecinden bahseden Alemdaroğlu, “13 Aralık Cuma akşamı seyircimizle buluşacağız. Hep birlikte iyi bir iş çıkaracağımıza inanıyorum” diyerek, izleyicilere keyifli bir atmosfer sunmayı hedeflediklerini belirtti.
Alemdaroğlu, “Tirebolu seyircisinden gülmesini beklerim. Bu bir komedi oyunu ve seyircilerimizin bunu hissetmesini istiyoruz. Hem öğrencilerimden hem de kendimden beklentilerim var. Her oyunda daha gelişmiş, daha iyi yöntemlerle sahneye konmuş bir hissiyat yaratmayı amaçlıyorum. Bu anlamda, seyircimizin bu farkı sezmesini isterim. Tirebolu seyircisi uzun zamandır benim sahneye koyduğum oyunları izliyor ve bu kez farklı bir deneyim sunmayı arzu ediyorum. Gösterimden çıkan seyircinin ‘Boşa vakit harcamamışız, iyi ki gelmişiz’ duygusunu yaşamasını bekliyorum” dedi.
Alemdaroğlu ayrıca, “İyi ya da kötü her eleştiriye açığım. Çünkü bu, oyunun dikkate alındığını bana ispatlamış olur. Ancak daha çok kendimden ve oyuncularımdan beklenti içerisindeyim. Gerçekten iyi bir şey yapmak istiyoruz ve seyircimizi güldürmek istiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Ah İstanbul adlı tiyatro oyunu, 13 Aralık Cuma günü saat 19.30’da Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu Konferans Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.
Muhabir: Nesrin KESKİN
Fotomuhabir: Azra KAZAK